XX.
Bu olaylar üzerine ve ayrıca Ariadne üzerine daha başka birçok öykü
daha vardır, ama bunlar birbirleri ile tutarlı değildir. Kimileri
Theseus tarafından terkedildiği için kendini astığını söyler; başkaları
denizcileri tarafından Naksos’a götürüldüğünü ve orada Dionysos rahibi
Oinaros ile birlikte yaşadığını, ve Theseus’un onu başka bir kadını
sevdiği için terkettiğini anlatır: —
“Panopeidos’un çocuğu Aigles için tutkusu gerçekten de
korkutucuydu.”
Megaralı Hereas’a
göre Peisistratos bu dizeyi Hesiodos’un şiirleri arasından silmiştir,
tıpkı buna karşı Atinalıları hoşnut etmek için Homeros’un Cehennem’ine
şu dizeyi katması gibi: —
“Theseus, Peirithoos, tanrıların güçlü çocuğu.”
Dahası, kimileri
Ariadne’nin gerçekte Theseus’tan Oinopion ve Stafilos adında oğulları
olduğunu söylerler. Aralarında Kioslu İon da vardır ki, doğduğu kent
üzerine şu dizeyi yazmıştır: —
“Bunu bir zamanlar Theseus’un oğlu Oinopion kurdu.”
Şimdi bu efsanevi öykülerin en ünlüsü diyebilirim ki herkesin dilindedir.
3
|
|
Ama
bu olaylar üzerine Amathosioslu Paion’un anlatısı tüm başkalarından
ayrılır. Yazdıklarına göre, Theseus karnında onun çocuğunu taşıyan ve
çalkantılı denizden aşırı ölçüde rahatsız olan Ariadne ile birlikte bir
fırtına tarafından yolundan çıkarılıp Kıbrıs’a saptırılınca kadını
yalnız başına kıyıya çıkarır, ama kendisi tekneye yardım ederken yeniden
denize sürüklenir. Adanın kadınları Ariadne’yi dostça karşılar ve
arkada bırakılmaktan duyduğu sıkıntıyı avutmak ve yatıştırmak için
ellerinden geleni yaparlar. Ona Theseus’un ağzından düzmece mektuplar
yazarak eline teslim ederler, ve doğum sancıları başlayınca ona gerekli
her hizmeti yerine getirirler. Ama kendisi çocuğu doğmadan ölünce onu
onurlu bir törenle gömerler. Paion bunun dışında Theseus’un geri
döndüğünü, onu yitirmekten çok sarsıldığını, ayrılırken ada halkına para
bırakarak onlardan Ariadne için adakta bulunmalarını istediğini, ve
onun onuruna biri gümüş, öteki bronz iki küçük yontu yaptırdığını yazar.
Ayrıca Gorpiaios ayının ikinci gününde onun onuruna sunulan adak
sırasında genç erkeklerden birinin yere uzanarak sesle ve davranışla
doğum sancısı çeken bir kadına öykündüğünü, ve mezarının bulunduğu elma
bahçesine Ariadne Afrodit adını verdiklerini anlatır.
Kimi Naksoslular da kendilerine özgü bir öykü anlatırlar.
Onlara göre iki Minos ve iki Ariadne vardır ve bunlardan biri, derler,
Naksos’ta Dionysos ile evlenerek ona Stafilos ve kardeşini doğurmuş, ve
daha sonraki bir zamana ait olan ikincisi ise Theseus tarafından
kaçırılmış, daha sonra onun tarafından terkedilerek yanında mezarının
yeri bugün bile gösterilen Korkine adında bir bakıcı ile Naksos’a
gelmiştir. Bu Ariadne de orada ölmüştür ve anısı ada tarafından
birinciden ayrı bir yolda onurlandırılır, çünkü ilk Ariadne için şenlik
genel bir neşe ve coşku havası içinde kutlanırken, buna karşı ikincisi
adına sunulan tüm adaklara ada halkı yas ve üzüntü içinde katılır.
4 |
|