FRAGMANLAR
(1) Bana değil, ama Sözüme kulak vermek ve tüm şeylerin bir olduğunu kabul etmek bilgecedir. R. P. 40.
(2) Bu Söz/Us/Logos her zaman geçerli olsa da, insanlar onu anlamaya yeteneksizdirler—yalnızca onu işitmeden önce değil, ama onu ilk kez işittikten sonra bile. Çünkü, herşeyin bu Logos ile uyum içinde yer almasına karşın, insanlar hiç olmazsa burada ortaya koymakta olduğum sözlerin ve edimlerin ışığında yargılanacak olurlarsa, sanki onu hiçbir zaman deneyimlememiş gibi davranırlar. Oysa ben her bir şeyi kendi doğasına göre ortaya koydum ve gerçekte nasıl davrandığını belirttim; başkaları ise, tersine, uyanıkken yaptıkları konusunda tıpkı uyurken yaptıklarını unutmaları gibi bilgisizdir. R. P. 32.
(3) Aptallar, işitseler de sağırlar gibidirler; var iken yokturlar deyişi onları ilgilendirir. R. P. 31 a.
(4) Gözler ve kulaklar barbar ruhlular için kötü tanıklardır, R. P. 42.
(5) İnsanların çoğunluğu ne her gün gördükleri şeyleri anlayabilir, ne de öğrendiklerini doğru yargılayabilir, ve gene de bildiklerini düşünürler.
(6) Ne nasıl dinleneceğini, ne de nasıl konuşulacağını bilirler.
(7) Beklenmeyen beklenmedikçe kazanılmayacaktır; çünkü aranması ve erişilmesi güçtür.
(8) Altın arayanlar çok toprak kazar ve az altın bulurlar. R. P. 44 b.
(10) Doğa gizlemeyi sever. R. P. 34 f.
(11) Bilicisi Delfi’de olan tanrı demek istediğini ne bildirir ne de gizler ama simgeler ile belirtir. R. P. 30 a.
(12) Ve Sibyl ciddi, kaba ve süssüz şeyler söylerken içindeki Tanrıdan ötürü sesi ile bin yıl ötesine ulaşır. R. P. 30 a.
(13) Görülebilen, işitilebilen ve öğrenilebilen şeyler özellikle değer verdiğim şeylerdir. R. P. 42.
(14) ... tartışmalı noktaları desteklemek için güvenilmez tanıklar getirirler.
(15) Gözler kulaklardan daha doğru tanıklardır. R. P. 42 c.
(16) Pekçok şeyin öğrenilmesi anlamayı öğretmez, yoksa Hesiodos’a ve Pisagoras’a, ve Xenofanes’e ve Hekataios’a öğretirdi. R. P. 31.
(17) Mnesarkhos’un oğlu Pisagoras bilimsel araştırmayı başka herkesten ileri götürdü, ve bu incelemelerden bir seçme yaparak kendine özgü bir bilgelik oluşturdu—bir bilgiler yığını ve kötü bir sanat. R. P. 31 a.
(18) Sözlerini dinlediklerimin tümü arasında bilgeliğin herşeyden ayrı olduğunu anlamayı başarabilen biri bile yoktur. R. P. 32 b.
(19) Bilgelik birdir: Tüm şeyleri tüm şeyler yoluyla yöneten düşünceyi bilmek. R. P. 40.
(20) Herkes için aynı olan bu dünya/kozmoz tanrılardan ya da insanlardan hiç biri tarafından yapılmış değildir; ama her zaman vardı, şimdi vardır, ve her zaman olacaktır—uygun ölçü ile tutuşan ve uygun ölçü ile sönen her zaman diri bir Ateş. R. P. 35.
(21) Ateşin dönüşümleri ilk olarak denizdir; ve denizin yarısı toprak, yarısı şimşekli kasırgadır ... R. P. 35 b.
(22) Tüm şeylerin Ateş ile ve Ateşin tüm şeyler ile takası vardır, tıpkı malların altın ve altının mallar ile takas edilmesi gibi. R. P. 35.
(23) [Toprak] sıvılaşıp denize dönüşünce, miktarı denizin toprak olmadan önceki miktarı ile birdir. R. P. 39.
(24) [Ateşin evreleri] aşırı istek ve tokluktur. R. P. 36 a.
(25) Ateş havanın ölümünde yaşar, ve hava ateşin ölümünde; su toprağın ölümünde, ve toprak suyun ölümünde. R. P. 37.
(26) Ateş ilerleyişinde tüm şeyleri yakalayacak ve yargılayacaktır. R. P. 36 a.
(27) Hiçbir zaman batmayandan nasıl kaçılabilir?
(28) Şimşek tüm şeyleri yönetir. R. P. 35 b.
(29) Güneş ölçülerini aşmayacaktır; eğer aşarsa, Erinyeler, Türenin hizmetçileri, onu bulup çıkaracaktır. R. P. 39.
(30) Akşamın ve sabahın sınırları [Büyük] Ayıdır; ve Ayının karşıtı parlak Zeus’un (Güneş) sınırıdır.
(31) Eğer bir güneş olmasaydı, tüm başka yıldızlar geceyi önlemek için yetersiz kalırdı.
(32) Güneş her gün yenidir.
(33) (Thales bir tutulmayı öngördü.)
(34) ... tüm şeyleri getiren mevsimler.
(35) Hesiodos kitlelerin öğretmenidir. İnsanlar onun çok şey bildiğini sanıyorlardı. Gündüzün ve gecenin doğasını, bir olduklarını bile bilmiyordu! R. P. 39 b.
(36) Tanrı gündüz ve gece, kış ve yaz, savaş ve barış, bolluk ve kıtlıktır; ama dönüşümlere uğrar, tıpkı ateşin tütsüler ile karıştırılınca her birinin kokusuna göre adlandırılması gibi. R. P. 39 b.
(37) Eğer tüm şeyler dumana dönseydi, burun delikleri onları ayırdederdi.
(38) Ruhlar Hades’te kokar. R. P. 46 d.
(39) Soğuk şeyler sıcak olur, ve sıcak olan soğur; ıslak olan kurur, ve kuru olan ıslanır.
(40) Dağılır ve toplanır; ilerler ve geriler.
(41, 42) Aynı ırmağa iki kez giremezsiniz; çünkü üzerinize her zaman yeni sular akar. R. P. 33.
(43) Homeros “Çekişme tanrılar ve insanlar arasından kalksın!” derken yanıldı. Evrenin yokoluşu için dua ettiğini görmüyordu; çünkü eğer duası işitilseydi, herşey yitip giderdi. ... R. P. 34 d.
(44) Savaş herşeyin hem babası hem de kralıdır; ve kimilerini tanrı ve kimilerini insan, kimilerini köle ve kimilerini özgür yapmıştır. R. P. 34.
(45) İnsanlar nasıl kendi ile geçimsiz olanın kendi ile anlaşma içinde olduğunu bilmezler. O karşıt gerilimlerin bir uyumudur, tıpkı yay ve lir durumunda olduğu gibi. R. P. 34.
(46) Bizim için iyi olan karşıt olandır.
(47) Gizli uyum görülür olandan daha iyidir. R. P. 34.
(48) En büyük sorunlar konusunda keyfi tahminler yapmayalım.
(49) Bilgeliği seven insanlar tikeller ile de tanışık olmalıdır.
(50) Yün tarağının doğru ve eğri yolu bir ve aynıdır.
(51) Eşekler samanı altına yeğler. R. P. 37 a.
(51) Öküzler yiyecek burçak bulunca mutlu olur.
(52) Deniz suyu hem çok arı hem de çok kirlidir. Balıklar için içilebilir ve iyidir; insanlar için içilemez ve öldürücü. R. P. 47 c.
(53) Domuz çamurda yıkanır, kümes hayvanları tozlarda.
(54) ... çamurdan haz duyarlar.
(55) Her hayvan otlağa dürtülerek gider.
(56) 45 ile aynı.
(57) İyi ve Kötü birdir. R. P. 47 c.
(58) Hastaları kesen, yakan, delen ve geren hekimler böyle işler için almayı hak etmedikleri bir ücreti isterler. R. P. 47 c.
(59) Bütün şeyler ve bütün olmayan şeyler, biraraya çekilen ve birbirlerinden itilen, uyumlu olan ve uyumsuz olan şeyler eşlerdir. Bir tüm şeylerden gelir ve tüm şeyler Birden.
(60) Eğer bu şeyler olmamış olsaydı insanlar Türe adını bilmezlerdi.
(61) Tanrılar için tüm şeyler güzel ve iyi ve haklıdır, ama insanlar kimi şeyleri haklı ve kimilerini haksız sayarlar. R. P. 45.
(62) Savaşın evrensel ve çatışmanın haklı olduğunu ve tüm şeylerin çatışma yoluyla varlığa geldiğini (ve yitip gittiğini?) bilmeliyiz.
(64) Uyanıkken gördüğümüz herşey ölümdür, uyurken gördüklerimiz ise düşler. R. P. 42 c.
(65) Tek bir bilgelik vardır. Zeus adı ile çağrılmayı ister ve istemez. R. P. 40.
(66) Yayın (βιός) adı yaşam (βίος), ama işi ölümdür. R. P. 49 a.
(67) Ölümsüzler ölümlü, ölümlüler ölümsüzdür, birbirlerinin ölümlerinde yaşar ve yaşamlarında ölürler. R. P. 46.
(68) Çünkü su olmak ruhlara ölümdür, ve toprak olmak suya ölümdür. Ama su topraktan gelir, ve sudan ruh. R. P. 38.
(69) Yukarıya yol ve aşağıya yol bir ve aynıdır. R. P. 36 d.
(70) (Bir dairenin çevresinde) başlangıç ve son ortaktır.
(71) Hangi yönde ararsanız arayın, ruhun sınırlarını bulamazsınız; ölçüsü öylesine derindir. R. P. 41 d.
(72) Nemli olmak ruhlar için hazdır. R. P. 46 c.
(73) Bir insan sarhoş olduğunda sakalsız bir çocuk tarafından götürülür, sendeler, adımını nereye attığını bilmez, çünkü ruhu nemlidir. R. P. 42.
(74-76) Kuru bir ruh en bilgesi ve en iyisidir. [En iyi ve en bilge ruh kuru bir ışık ışınıdır.]
(77) İnsan gece bir ışıktır, yanar ve söner.
(78) Diri ve ölü, uyanık ve uyuyan, genç ve yaşlı olmak bir ve aynı şeydir, çünkü birinciler değişerek ikinciler, ve ikinciler birinciler olur. R. P. 47.
(79) Zaman dama oynayan bir çocuk, kralın gücü bir çocuğun gücüdür. R. P. 40 a.
(80) Kendimi araştırdım. R. P. 48.
(81) Aynı ırmağa hem gireriz hem de girmeyiz; hem varız hem de yokuz. R. P. 33 a.
(82) Aynı şeyler üzerinde çalışıp durmak ve onların egemenliği altına düşmek usandırıcıdır.
(83) Değişimde dinginlik vardır.
(84) Karıştırılmazsa bir karışım bile ayrılır.
(85) Cesetler atılmaya gübreden daha uygundur.
(86) Doğduklarında yalnızca yaşamayı ve ölmeyi, ya da daha doğrusu dinginlik bulmayı ister, ve arkada benzer olarak ölecek çocuklar bırakırlar.
(87-89) Bir erkek otuz yıl içinde büyükbaba olabilir.
(90) Uykuda olanlar birlikte çalışanlardır (dünyada olan bitenleri yaratmada).
(91) Düşünce herkese ortaktır.
(91b) Usları ile konuşanlar herkese ortak olana sarılmalıdır, tıpkı bir kentin yasalarına sarılması gibi ya da daha da güçlü olarak. Çünkü tüm insan yasaları tek bir tanrısal yasa tarafından beslenir ki, dilediği ölçüde egemendir, tüm şeyler için yeterlidir ve daha da fazlasıdır. R. P. 43.
(92) Öyleyse ortak olanı izlemeliyiz. Ama Usun yasasının ortak olmasına karşın, insanların çoğu sanki kendilerinin bir bilgeliği varmış gibi yaşarlar. R. P. 44.
(93) Kendisi ile en sürekli birliktelik içinde oldukları şeye [Logos] yabancıdırlar.
(94) Uykudaymış gibi davranmamalı ve konuşmamalıyız.
(95) Uyanık olanlar için tek bir ortak dünya vardır, ama uyuyanların her biri kendine ait bir dünyaya çekilir.
(96) İnsan doğasının bir bilgeliği yoktur, ama tanrısal olanın vardır. R. P. 45.
(97) Tanrı insanı bebek gibi görür, tıpkı bir insanın bir çocuğu görmesi gibi. R. P. 45. [Düşüncesiz insan Tanrının sesini ancak bir bebeğin büyüğü anladığı kadar anlar. (Kaynak: Origen, c. Cels. vi. 12, s. 291)]
(98, 99) Bilgelikte, güzellikte, ve tüm başka yollarda, en bilge insan Tanrı ile karşılaştırıldığında bir maymun gibi görünür, tıpkı en güzel maymunun insan ile karşılaştırıldığında çirkin olması gibi.
(100) Halk yasaları için kent duvarları için olduğu gibi savaşmalıdır. R. P. 43 b.
(101) Daha büyük ölümler daha büyük paylar kazanır. R. P. 49 a.
(102) Tanrılar ve insanlar savaşta düşenleri onurlandırır. R. P. 49 a.
(103) Densizlik bir yangından da daha önce söndürülmelidir. R. P. 49 a.
(104) İnsanlar için her istediklerini almak iyi değildir. Sağlığı hoş yapan hastalıktır; kötülüğü iyilik; açlığı tokluk; yorgunluğu dinlenme. R. P. 48 b.
(105/107) Tutkuya karşı savaşmak güçtür, çünkü almayı istediğini ruhun pahasına satın alır. R. P. 49 a.
(108-109) Aptallığı gizlemek en iyisidir, ama şarap ile gevşeyince bunu yapmak güçleşir.
(110) Ve Birin istencine boyun eğmek de yasadır. R. P. 49 a.
(111) Nasıl bir düşünce ya da bilgelik taşırlar? Şairleri izler ve kalabalığı öğretmen yerine alırlar, kötülerin çok ve iyilerin küçük bir azınlık olduğunu bilmezler. Çünkü insanların en iyileri bile tek bir şeyi başka herşeye yeğlerler—ölümlülerin arasında ölümsüz şanı; oysa kitleler hayvanlar gibi tıkınır. R. P. 31 a.
(112) Priene’de Teutamas’ın oğlu Bias yaşadı ki, sözleri geri kalanların sözlerinden daha değerliydi. (“İnsanların çoğu kötüdür,” diyordu.)
(113) Eğer biri en iyi ise, on bin insan kadar değerlidir. R. P. 31 a.
(114) Yetişkin Efeslilerin tümünün gidip kendilerini asmaları ve kenti sakalsız gençlere bırakmaları çok uygun olacaktır; çünkü Hermodoros’u, aralarında en iyi olanı, “Aramızda bir en iyi olmamalıdır; eğer böyle biri varsa, gidip başka bir yerde yaşasın,” diyerek kovdular. R. P. 29 b.
(115) Köpekler tanımadıkları herkese havlar. R. P. 31 a.
(116) ... (Bilge insanı) inançsızlıklarından ötürü bilemezler.
(117) Aptal biri her söze şaşırmayı sever. R. P. 44 b.
(118) Aralarında en saygın olanlar ancak düşlemleri bilir ve onlara sarılırlar; gene de Türe yalanlar uyduranları ve yalancı tanıkları yakalayacaktır.
(119) Homeros listelerden çıkarılmalı ve kamçılanmalıdır; Arkhilokhos da. R. P. 31.
(120) Bir gün tüm başka günler gibidir.
(121) İnsanın karakteri yazgısıdır.
(122) İnsanları ölümden sonra ne umdukları ne de düşledikleri bekler. R. P. 46 d.
(123) [Orada olanlar] doğacak ve yaşayanların ve ölülerin bekçileri olacaklardır. R. P. 46 d.
(124) Gece dolaşanlar, Magiler, Bakhüs rahipleri, şarap küpünün rahibeleri ve gizem tacirleri ...
(125) İnsanlar arasında kutlanan gizemler kutsal olmayan gizemlerdir. R. P. 48.
(126) Ve bu imgelere dua ederler, sanki evler ile konuşuyormuş gibi; çünkü tanrıların ya da kahramanların ne olduklarını bilmezler. R. P. 49 a.
(127) Çünkü eğer onları Dionysos’un onuruna yapmasalardı, geçit törenleri ve fallus ilahileri utanç verici gösteriler olurdu. Ama uğruna coşup çıldırdıkları Dionysos Hades ile aynıdır. R. P. 49.
(129, 130) Kirlenince kendilerini başkalarının kanı ile arıtırlar, tıpkı çamura düşen birinin kendini çamurla yıkaması gibi. Böyle yaptığını gören biri onu deli sanırdı. R. P. 49 a.
|