Mitoloji kökensel gerecinden ötürü sonludur, Tinin sonsuzluk duygusuna yanıt vermez, ve yiterek sanatsal bir anı olur. Mezopotamya ile karşıtlık içinde, Helenik dünyada Tinin Doğanın üzerine, saltık Güzellik olarak duyusal sonsuzluğa yükseltilmiş olmasına karşın, bu saltık biçim Tinin duygusal sonsuzluk özlemini doyurmaz. Giderek Hıristiyanlık ve onu izleyen Müslümanlık bile tanrısallığı tasarımsal imgelemin düzleminde aldıkları ölçüde arkaik mitolojilere bağlanırlar. Bir, Sonsuz, Varlık gibi kavramlar tasarımın düzleminde sonlulaşır. Öte yandan dinin kavramı onun kendisinin kavramsal değil ama duygusal gerçeklik olmasında, Sevgi olmasında yatar. Tinselliğin dinin de başlıca belirlenimini sağlaması, varoluşu tılsımlı, güzel, anlamlı ve değerli kılan belirlienimin duygu olması gerekir. Mitolojik güzelliğin sonsuzluğu kendini Güzel Sanatlarda gerçekleştirir ve mitolojinin kendisi bir inanç biçimi olarak ortadan kalkar.
Mitoloji evrensel Tanrı kavramının doğuşu ile birlikte sona ermiştir. İnsan usunun yanılgısı onun yanılgı olduğunun kavranışı ile yiter. İnsan usu için yanlış olanın yadsınmaması, olmayanın olmadığının doğrulanmaması olanaksız, ve gerçek olanın doğrulanmaması, var olduğunun yadsınması olanaksızdır. Us salt bu özsel doğası nedeniyle yanılsamalarını onlardan özgürleşinceye dek yadsımaya belirlenmiştir. |