|
Ayrımcılık, ABD, 20'nci Yüzyıl |
||
---|---|---|
Birleşik Devletler'de köleliğin kaldırılmasından sonra özgürlüklerini yeni kazanmış olan Afrikalı Amerikalıların yeni tüzel konumlarını belirlemek için üç Anayasal iyileştirme yapıldı: On üçüncü iyileştirme köleliği kaldırdı, On dördüncüsü yurttaşlıklarını tanıdı ve On beşincisi oy hakkını güvence altına aldı.
Bu iyileştirmelere ve yürürlüğe koyulmalarını sağlayacak yurttaşlık hakları kararlarına karşın, 1873 ve 1883 arasında Yüksek Mahkeme Kongrenin geçiş sürecindeki işini aşağı yukarı boşa çıkaran bir dizi karar çıkardı. Birçokları tarafından ikinci sınıf yurttaşlar olarak görülen siyahlar yasa yoluyla ve kişisel davranışlar yoluyla hem Kuzey hem de Güney devletlerinde ulaşımda, yerleşim bölgelerinde, boş zamanları değerlendirme tesislerinde, hapishanelerde, silahlı kuvvetlerde ve okullarda beyazlardan ayırıldı. 1896'da Yüksek Mahkeme H.A. Plessy v. J.H. Ferguson konusunda ayrı ama eşit olanakların A.B.D. Anayasasının On dördüncü İyileştirmesini çiğnemediğini savunan kararı ile ırkların yasal olarak ayırılmasını onayladı. |
||
1909'da başlamak üzere küçük bir eylemciler kümesi "National Association for the Advancement of Colored People" (NAACP) adlı bir birliği örgütledi ve kurdu. Amerikan yaşamından ırksal ayrımcılığı ve ayırılmayı ortadan kaldırmak için uzun bir savaşıma girişti. Yirminci yüzyılın ortalarında odak noktaları kamu-okullarındaki ayrımcılığa karşı yasal eylemlerdi. 1950'de Yüksek Mahkemede kazanılan iki önemli dava NAACP'yi Plessy ve "ayrı ama eşit" öğretisi üzerine doğrudan saldırıya götürdü. Link |
|
Bu yasa altında daha önce bir köle efendisi olan Margaret Douglas (Norfolk, Virginia) bir kilisenin Pazar Okulunda "özgür siyah çocuklara" okuma ve yazma öğrettiği anlaşılınca tutuklandı, hapse atıldı ve para cezasına çarptırıldı. Savunmasında Mrs. Douglas köleliğin kaldırılmasından yana olmadığını ve Güney'in kurumlarını zayıflatma işine girişmediğini belirtti. Link |
Protestocu Öğrenciler | Öğrenciler Okuldan Asker Eşliğinde Ayrılıyor |
10 Eylül 1963, Birmingham, Alabama |
9 Ekim 1957-Little Rock, Arizona |
Ayrımcılıktan Yana Yürüyüş | Ayrımcılığa Karşı Yürüyüş | |
25 Nisan 1965, Atlanta |
1 Ekim 1962 |
4 Mayıs 1963, Birmingham, Alabama |
Kant: Negro Aptallığının Transzendental Tanıtlaması | ||||||
(Immanuel Kant, Beobachtungen, 253-4) ‘‘Rahip Labat karılarına karşı mağrur davranışından ötürü kınadığı bir Negro marangozdan şu yanıtı aldığını anlatır: ‘Siz beyazlar gerçekten aptalsınız, çünkü ilkin karılarınıza büyük ödünler verirsiniz, ve sonra sizi çıldırttıklarında yakınırsınız.’ Ve bunda belki de üzerinde düşünmeye değer birşey olabilir; ama, kısaca, bu herif tepeden tırnağa kapkaraydı — söylediklerinin aptalca olduğunun açık bir tanıtı.’’ |
"Die Negers von Afrika haben von der Natur kein Gefühl, welches über das Läppische stiege. Herr Hume fordert jedermann auf, ein einziges Beispiel anzuführen, da ein Neger Talente gewiesen habe, und behauptet: daß unter den hunderttausenden von Schwarzen, die aus ihren Ländern anderwärts verführt werden, obgleich deren sehr viele auch in Freiheit gesetzt werden, dennoch nicht ein einziger jemals gefunden worden, der entweder in Kunst oder Wissenschaft, oder irgend einer andern rühmlichen Eigenschaft etwas Großes vorgestellt habe, obgleich unter den Weißen sich beständig welche aus dem niedrigsten Pöbel empor schwingen und durch vorzügliche Gaben in der Welt ein Ansehen erwerben. So wesentlich ist der Unterschied zwischen diesen zwei Menschengeschlechtern, und er scheint eben so groß in Ansehung der Gemüthsfähigkeiten, als der Farbe nach zu sein." "Der Pater Labat meldet zwar, daß ein Negerzimmermann, dem er das hochmüthige Verfahren gegen seine Weiber vorgeworfen, geantwortet habe: Ihr Weiße seid rechte Narren, denn zuerst räumet ihr euren Weibern so viel ein, und hernach klagt ihr, wenn sie euch den Kopf toll machen; es ist auch, als wenn hierin so etwas wäre, was vielleicht verdiente in Überlegung gezogen zu werden, allein kurzum, dieser Kerl war vom Kopf bis auf die Füße ganz schwarz, ein deutlicher Beweis, daß das,was er sagte, dumm war." |
Rosa Parks Otobüse biniyor. 21 Aralık 1956, Montgomery, Alabama |
||||
Akademieausgabe von Immanuel Kants Gesammelten Werken Bände und Verknüpfungen zu den Inhaltsverzeichnissen http://www.ikp.uni-bonn.de/kant/aa02/253.html |
David Hume: "Ulusal Karakterler Üzerine" | David Hume: "Of National Characters" (1742) | |||||
‘‘Negroların ve genel olarak tüm insan türlerinin (çünkü dört ya da beş ayrı tür vardır) doğal olarak beyazlardan aşağı olduklarından kuşku duyma eğilimindeyim. Hiçbir zaman beyazdan başka herhangi bir tende uygar bir ulus olmamış, ne de giderek eylemde ya da kuramsal düşüncede seçkin herhangi bir birey olmuştur. Aralarında hiçbir becerikli üretici yoktur, hiçbir sanat ve hiçbir bilim yoktur. Öte yandan, beyazların en kaba ve en barbar olanları bile, örneğin eski GERMENLER, şimdiki TATARLAR, henüz yiğitliklerinde, hükümet biçimlerinde ya da başka herhangi bir tikel özellikle seçkin birşey taşırlar. Eğer doğa bu insan soyları arasında kökensel bir ayrım yapmamış olsaydı, böyle biçimdeş ve değişmez ayrımlar yüzyıllar ve çağlar boyunca yer alamazdı. Sömürgelerimizin sözünü etmesek bile, tüm Avrupa’ya dağılmış Negro köleler vardır ki aralarından hiç biri hiçbir zaman herhangi bir beceri belirtisi göstermemiştir, gerçi aramızdaki eğitimsiz aşağı insanlar işe koyulup kendilerini herhangi bir meslekte sivriltecek olsalar bile. Aslında JAMAİKA’da bir negrodan yetenekli ve bilgili bir insan olarak söz ederler; ama kendisine çok yetersiz başarılarından ötürü hayranlık duyuluyor olabilir, tıpkı birkaç sözcüğü açıkça konuşan bir papağan gibi.’’ |
"I am apt to suspect the negroes and in general all other species of men (for there are four or five different kinds) to be naturally inferior to the whites. There never was a civilized nation of any other complexion than white, nor even any individual eminent either in action or speculation. No ingenious manufactures amongst them, no arts, no sciences. On the other hand, the most rude and barbarous of the whites, such as the ancient GERMANS, the present TARTARS, have still something eminent about them in their valour, form of government, or some other particular. Such a uniform and constant differences could not happen in so many countries and ages, if nature had not made an original distinction betwixt these breeds of men. Not to mention our colonies, there are Negroe slaves dispersed all over Europe, of which none ever discovered any symptoms of ingenuity, tho' low people, without education, will start up amonst us, and distinguish themselves in every profession. In JAMAICA indeed they talk of one negroe as a man of parts and learning; but 'tis likely he is admired for very slender accomplishments like a parrot, who speaks a few words plainly. |
Aynı dipnotun bir tür sansürlenmiş bir başka biçimi (aşağıda 3 Nolu gönderme):: |
||||
1) Hume'un metni: http://www.engl.virginia.edu/enec981/dictionary/03humeK1.html 2) (Wikipedia, aynı alıntı: http://en.wikipedia.org/wiki/David_Hume (Sayfada bkz. "Human species") 3) Yazının bütünü http://www.econlib.org/LIBRARY/LFBooks/Hume/hmMPL21.html Hume'un iyi saklanmış metnine ulaşmak için son bağlantıda dipnot 10'un tıklanması gerekiyor.
|
1 Temmuz 1964 Korkuya kapılmış iki Amerikalı kız polisten kaçıyor. Brooklyn, Bedford-Stuyvesant mahallesi. |
Bertrand Russell | Martin Luther King | |||||
"In extreme cases there can be little doubt of the superiority of one race to another.... It seems on the whole fair to regard negroes as on the average inferior to white men, although for work in the tropics they are indispensable, so that their extermination (apart from questions of humanity) would be highly undesirable" :: "Aşırı durumlarda bir ırkın bir başkasına üstünlüğünden çok az kuşku olabilir. ... Bütününde negroları ortalama olarak beyaz insanların altında görmek doğru görünür, üstelik tropiklerde çalışmak için vazgeçilmez olsalar da, öyle ki yokedilmeleri (insanlık sorularından ayrı olarak, hiç de istenebilir olmayacaktır." (Bu pasaj Ray Monk tarafından da aktarılır, ‘Bertrand Russell 1921-70: The Ghost of Madness’; kitap Russell’ın son yaşamöykülerinden biridir.) Russell kitabın daha sonraki yayımlarında "It seems on the whole fair to ..."sözlerini "There is no reason to ..." olarak değiştirdi. Ama "women are on the average stupider than men" için herhangi bir değişikliğe gitmedi. Russell daha sonra da ırkçılık karşıtı görüşlerini korudu (New Hopes for a Changing World,1951):
|
||||||
1) Russell alıntısı için bkz.:http://www.biblio.com/authors/668/Bertrand_Russell_Biography.html |
Nisan 1963, Birmingham, Alabama |
Irkçı Çehreler | Alabama'da Üniversiteye Kaydolan İlk Zenci Öğrenci |
Eylül 1963, Montgomery Alabama |
1963, Tuscaloosa, Alabama |
John Locke ve Carolina için yazdığı Anayasa | |||||
"Madde 110. Hangi görüşten ya da dinden olursa olsun Carolina'lı her özgür insanın negro köleleri üzerinde saltık gücü ve yetkesi olacaktır." The Fundamental Constitutions of Carolina
One hundred and nine. No person whatsover shall disturb, molest, or persecute another for his speculative opinions in religion, or his way of worship. |
John Locke'un yazdığı Anayasa metni Avalon Project arşivinde bulunuyor: |
15 Kasım 1960, New Orleans, Louisiana |
Eylül 1962, Montgomery, Alabama |
Ayrımcılık, ABD, 20'nci Yüzyıl |
|
---|---|
Irkçılık Homo sapiensin ırkları arasında yalnızca doğal değil, ama tinsel ayrımlar olduğunu ileri sürer. İnsan ırklarının varlığı bir olgudur. Ama tümü de Homo sapiens türü içine düşerler, ve tümü de düşünen, bilen, us ile donatılı varlıklardır. Bu saltık yetiyi taşımada birdirler, eşittirler, özdeştirler. Ama yetilerin açınımında ve gelişiminde türlülük vardır ve Tinin gelişimi tarihin değişik çağlarında ve dünyanın değişik bölgelerinde ayrımlar gösterir. Bu ayrımlar kültüreldir, türsel değil. Homo sapiens ortaya ilk çıktığı günden bu güne Homo sapienstir. Kendi içinde evrime uğramamıştır. Bir Tür kendi içinde türsel ayrımlar taşımadığı için Türdür. Ya da, Tür evrim geçirmediği sürece Türdür ve evrimlenirse başka bir Tür olur. (Homo sapiensin entellektüel sonsuzluğu ve bedensel olarak Biçim sonsuzluğu üzerine bkz. İnsan Doğası). İnsan Doğanın ve Tinin birliğidir. Doğal yanı nedeniyle köleleştirilebilir, Tinsel yanı nedeniyle değil, çünkü Tin İstenci kapsar ve İstenç Köleliği kabul edemez, Köleliği isteyemez. Kölelik istencin, dolayısıyla insan özünün yadsınmasıdır. Bu yüzden Kölelik kurumu kendini ancak İnsan doğasını yadsıyarak aklayabilir. Antik dünyada kölelik ırk temeli üzerine dayanmıyordu. Irkçılık insanın özgür olduğunun bilincinin doğduğu bir evrede insanı insana köle yapmanın aklanması için zorunludur. |
Beyazların yaşadığı bir bölgede Kilise binasının bir Negro topluluğuna satılması üzerine Morningside'da yaşayan beyazlar Negro ailelerin bölgeye taşınacakları korkusunu dile getiriyorlar. |
Tür ve Irk |
Arkansas Ulusal Muhafızları | ||
4 Eylül 1957, Little Rock, Arkansas Sözde beyazlar ve siyahlar arasındaki çatışmaları önlemek için Vali tarafından çağrılan Arkansas Ulusal Muhafızları Elizabeth Eckford'un Liseye girmesini engelliyorlar. Ulusal Muhafızlar toplam sekiz zenci öğrencinin Liseye girmesini engellediler ve bunu bir Federal Yargıcın kararını dinlemeyerek yaptılar. Yirmi gün sonra Başkan Eisenhower okulların bütünleşmesini sağlamak için ABD Ordusunu gönderdi. |
Yasaların Bilinmesi | ||
4 Aralık 1956 Okullarda ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına bağlı bir şiddet dönemi sırasında bir zenci öğrenicinin bir beyaz öğrenciler kalabalığı içinden yürüyüşü. (Büyük boy; kaynak: The Library of Congress; PPOC.) |
||
Linkler AFRICAN-AMERICANS IN THE TWENTIETH CENTURY Irkçılık, Kölecilik |
|
|||