İdea Yayınevi / Mantık Bilimi
site haritası  
 
Mantık Biliminin Kavramı
 
Düşünceler ve Şeyler
Mantık Bilimi (BÜYÜK) / Hegel
İkinci Yayıma Önsöz

Öyleyse, öznel düşünme ediminin bizim en asıl, en içsel etkinliğimiz olması ve şeylerin nesnel kavramlarının nesnenin kendisini [Sache selbst] oluşturması ölçüsünde, o etkinliğin dışına çıkarak onun üzerinde duramayız, tıpkı şeylerin doğasının ötesine de geçemeyeceğimiz gibi. Ama gene de bu son belirlenimi gözardı edebiliriz; belli bir düzeye dek birincisi ile çakışır çünkü düşüncelerimizin nesne ile bir bağıntısını verir, ama bu salt boş birşeydir, çünkü onunla nesne kavramımız için bir ölçüt olarak alınmış olur, oysa tam bu nesne bizim için ona ilişkin kavramımızdan başka birşey olamaz. Eleştirel felsefe bu üç terimin ilişkisini öyle bir yolda anlar ki, biz düşünceleri kendimiz ve nesneler arasına bir aracı olarak yerleştirir ve bunu bu aracın bizi nesneler ile biraraya bağlamak yerine özellikle dışlayacağı bir yolda yaparız; oysa bu görüşe yalın bir gözlem ile karşı çıkılabilir ve tam bu bizim ötemizde ve kendileri ile bağıntılı düşüncelerin ötesinde öteki uçta durması gereken nesnelerin kendilerinin düşünce-şeyler olduklarını, bütünüyle belirsiz olarak salt bir düşünce-şey olduklarını, boş soyutlamanın sözde kendinde-şeyi olduklarını söyleyebiliriz.

Wissenschaft der Logik
Vorrede zur zweiten Ausgabe

Insofern also das subjektive Denken unser eigenstes, innerlichstes Tun ist und der objektive Begriff der Dinge die Sache selbst ausmacht, so können wir aus jenem Tun nicht heraus sein, nicht über demselben stehen, und ebensowenig können wir über die Natur der Dinge hinaus. Von der letzteren Bestimmung jedoch können wir absehen; sie fällt mit der ersteren insofern zusammen, da sie eine Beziehung unserer Gedanken auf die Sache, aber nur etwas Leeres ergäbe, weil die Sache damit als Regel für unsere Begriffe aufgestellt werden würde, aber eben die Sache für uns nichts anderes als unsere Begriffe von ihr sein kann. Wenn die kritische Philosophie das Verhälnis dieser drei terminorum so versteht, daß wir die Gedanken zwischen uns und die Sachen als Mitte stellen in dem Sinne, daß diese Mitte uns von den Sachen vielmehr abschließt, statt uns mit denselben zusammenzuschließen, so ist dieser Ansicht die einfache Bemerkung entgegenzusetzen, daß eben diese Sachen, die jenseits unserer und jenseits der sich auf sie beziehenden Gedanken auf dem anderen Extreme stehen sollen, selbst Gedankendinge und, als ganz unbestimmte, nur ein Gedankending, — das sogenannte Ding-an-sich der leeren Abstraktion selbst sind.


Bilinç düalisttir. Bilincin nesnesinden ayrı olması felsefenin temel problemini (Varlık ve Kavram ilişkisini) bilinç düzleminde çözme çabasını bütünüyle normal olarak bilincin ve nesnesinin eşölçümsüz, iletişimsiz iki ayrı töz olduğu sonucuna götürür. Gerçekten de bilincin ve ondan başka birşey olan nesnesinin saltık olarak iki ayrı töz olması ölçüsünde bilginin olanaksızlığı daha doğrusu olamayacak bir sonuçtur çünkü aynılar aynıları bilir. Dahası, bilinç düzleminde yapılan felsefecilik doğallıkla özneldir çünkü dışsal ya da nesnel sanılan içerik gerçekte içseldir, duyusal, algısal, görüngüseldir, görgüldür. Bu biçimselliği dış dünyaya götürmek, onunla ilişkilendirmek olanaksızdır. Bilinç düzleminde yapılan felsefecilik bilginin olanaksızlığı vargısını çıkarmalıdır.

Bilincin kategorilerinin vb. salt öznel olması dışsal dünyanın ya da nesnelliğin ya da realitenin bilincin kategorileri ile ilgisiz olduğu sonucuna götürür: Bilincin kategorilerinden soyutlanmış bir varoluş hiç kuşkusuz kendinde-Şeyden başka birşey değildir.

Ama felsefe bilincin değil Usun sorunudur. Usun onu anlaktan, bilinçten vb. ayırdeden belirlenimi nesnesinde kendi ile birliğidir.

Us bilincin düalizminden bağışıktır. Daha felsefe tarihinin başında bile Us Nous olarak, Logos olarak nesnel doğası içinde tanınır, ve Nousun evrenin özü olduğu söylenir. Us kavramın nesnellik ile birliğidir. Nousun evrenin özü olduğu anlatımında kapsanan kavramlar üzerine biraz dikkatle düşünürsek, onda nesnelliğe (evrenin özüne) kavram ile birliğin yüklendiğini anlarız.

 
B-MB, s. 34. "Yalnızca bilimsel yöntemin bildirimi değil, ama ayrıca genel olarak bilimin kavramının kendisi de içeriğine aittir, ve hiç kuşkusuz onun en son sonucunu oluşturur; Mantığın ne olduğu buna göre önceden bildirilemez, tersine ne olduğunun bu bilgisi ilkin bütün açınımının en son sonucu olarak ve tamamlanışı olarak ortaya çıkabilir. ... Mantığın kavramı kendini süreçte üretir ve böylelikle üzerine ön bir söylem verilemez."

Mantık Bilimi'nin ne olduğunu açıklamanın ve anlamanın kendisi Mantık Biliminin içine düşen bir problemdir. Mantık Biliminin kavramı bütün dizgenin kendisidir ve buna göre bilinmesi dizgenin tamamlanışını, bütününü gerektirir. Hiç kuşkusuz dışsal bir ön söylemde verilemez; ama bu koşul dizgenin bilgisi temelinde verilen açıklamaların ya da ön söylemlerin geçersiz, yararsız ya da giderek yanlış olmaları demek değildir. Hegel Büyük Mantığın önsözlerinde ve Ansiklopedik Mantığın daha geniş ön söylemlerinde mantıksal dizgenin yapısı, doğası ve daha başka yanları üzerine pek çok şey söyler ve bunlar dizgenin içerisinden söylenen şeylerdir.

Mantık Biliminde birincil ve biricik sorun dizgenin mantıksal yapısının kendisidir. Bütün mantıksal yapıyı çevreleyen söylem dokusu bu yapının aklanmasını ve anlaşılmasını sağlamayı amaçlar, şu ya da bu biçimde olabilir. Özsel nokta bütün dizgenin yapısının belirlenmesidir ve Hegel'in Tinin Görüngübilimi'ni yayımladıktan sonraki çalışması (Nürnberg'de geçirdiği yıllar) yalnızca ve yalnızca bu yapının belirlenmesi üzerinedir.

B-MB, s. 38. "Bugüne dek Mantık Kavramı sıradan bilinçte koşulsuzca kabul edilen bir bölünmeye, bilginin İçeriği ve Biçimi, ya da Gerçeklik ve Pekinlik arasındaki bölünmeye dayanmıştır. İlk olarak bilginin gerecinin hazır bir dünya olarak düşünmenin dışında kendinde ve kendi için bulunduğu, düşünmenin kendi başına boş olduğu ve bir biçim olarak dışardan o gerecin üzerine eklendiği, böylelikle kendini doldurduğu, ilkin bu yolla bir içerik kazanarak olgusal bir bilme olduğu varsayılır."
Mantık Bilimi Doğa ve Tin alanlarıdan ayrı olarak soyut Düşünce öğesindeki İdeanın bilimidir.

Mantık Bilimi arı İdeanın bilimidir. Platonik İdea Biçimdir, ama o denli de nesnel olarak varolan Biçimdir ve bu birlik olarak Usun ilkesini daha şimdiden kendinde kapsar.

Us, kavramları kendinde varlıktan ayıran soyutlamacı Anlaktan ayrı olarak, arı Kavramın gerçek Varlık olduğunun bilincidir.

İdeanın Kavram ve Olgusallığın, düşünce ve varlığın, özne ve nesnenin birliği olarak kavranması onun salt Biçim olarak varolduğu görüşünü çürütür. (Fichte ve Schelling İdeayı özne-nesne olarak görürler.) İdea aynı zamanda kendi içeriğidir, çünkü belirlidir ve tüm içeriğini kendi belirliğinde taşır ve açındırır. Bu kavram Aristoteles'in entelekhi ya da kendiliğinden-etkinlik dediği şeydir.

 
 
Aziz Yardımlı / İdea Yayınevi / 2014