İdea Yayınevi / Bilimler ve Bilim Felsefesi
site haritası
Görelilik Kuramı:
Felsefesiz Bilim
Einstein belirlenimsizciliği reddederken kendisi belirlenimsizciliğin temellerini kullanır. Dehayı ancak deha anlayabilir ve ölçebilir. Einstein'ın 'dehası'nı ise herkes kabul eder.
Aziz Yardımlı


Einstein Heisenberg'in olasılıkçılığını açıkça neyi reddettiğİni bilmeden reddetti, çünkü Görelilik Kuramının Tanrısı zar atmaktan daha çoğunu yapamazdı. Görelilik kuramının felsefi temelleri Heisenberg'in de kullandığı temellerdir. Ve Görelilik Kuramına bayılan pozitivizm bilimin bilgi değil ama sanı olduğunda diretir. Doğrulanabilme (ki Yanlışlanabilme ile aynıdır) Duyusal Olasılık demektir, Usun Gerçekliği değil.
Görelilik kuramı Saçma olana inanılmasını, Usun terk edilmesini ister, çünkü Evrenin ussal olmadığını, kavramsal düşüncemize yanıt veren yasal bir yapısının olmadığını ileri sürer. Çünkü deneyim üzerine kurulduğu söylenen bir kuramdır, ve deneyim ise bilimsel bilgi, gerçek bilgi değil ama en iyisinden tahmin ve olasılık verebilir. Eğer gene de bilimden söz edilecekse, bu yaklaşık bilgi anlamında bilim olacaktır.

Ve bu enteresan görüşlere karşın gene de görelilik kuramı ussal sayılacaksa, bu Usun kendisinin Saçma olduğunu doğrulamaya götürecektir. Görelilik Kuramına göre Uzayın çevresi çitler ile kuşatılıdır, içerdiği özdek kütlesi sonlu ve hesaplanabilirdir, ve Albert Einstein bu miktarı saptamış ve sunmuştur. Bu kurama göre Sonsuzluk kavramı bir mittir, ama karşıtı, Sonluluk, değil. Uzay bükülebilir, uzayıp kısalabilirdir, çünkü özdektir, her bir özel uzay noktası için yalıtılmış özel bir Zaman kıpısı vardır ve salt kesikli ya da atomik Zamanda evrensel, saltık bir Şimdi yoktur. Bu kurama göre Süreklilik kavramı da bir yanılsamadır, ama karşıtı, Kesiklilik, değil, ve buna göre her uzay ve zaman noktası kendi içerisinde saltık olarak yalıtılmış, süreksiz bir monaddır. Görelilik Kuramı kapsadığı düşüncelerin düşünülebileceklerini ileri sürmez. Düşünülemeyeceklerini, giderek sezgiye bile aykırı olduklarını ileri sürer. Ve bu benzersiz özellikleri ile, felsefesiz temelleri ile, Düşünceden başka herşey tarafından tanınır, sayılır, doğrulanır, ve kullanılır — medya tarafından, popüler imgelem tarafından, düşüncesiz pozitivizm tarafından. Çürütülemezdir çünkü Usa kapalıdır.

Görelilik Kuramının çıkarsaması olan Big Bang kuramı Görelilik Kuramının kendisi gibi usdışıdır. Yerçekimi Kuvveti gerçekte Çekme ve İtme Kuvvetlerinin birliğidir. Einstein'ın 'kuvveti' ise Yerçekimi Kuvveti değil, ama yalnızca 'çekme kuvveti,' ya da daha iyisi bir tür uzay-bükülmesidir. Big Bang Kuramı böylece "İlksel Atom" mitolojisi üzerine dayanır ve bu köken ile hiçbir bağlantısı olmayan fiziksel bulgular tarafından doğrulandığı ileri sürülür. Usdışı bir kuramın ussal bir Evreni açıklaması olanaksızken, bir Kaosun kuramından söz etmek ise saçmanın da ötesidir.
Görelilik Kuramı felsefi temellerinde hermeneutik ile de akrabadır. Heidegger Logosun üzerini çizerken ve onu salt Söz yaparken, Einstein da aynı şeyi, ama yalnızca görünürde ayrı bir terminoloji ile yapar. Logosu Olympos'un yükseklerinden yere indirdiğini yazar, bilimin temelinde düşüncenin değil, her nasılsa duyu-algısının yattığını belirtir — ve ne ilginçtir ki, Heidegger de fenomenin, duyusal algının gerçekliğin gizi olduğunu, ontolojinin aslında fenomenolojik olduğunu düşünür. Duyular hiç kuşkusuz gözlemci özneye görelidir, tekildir, saltık değil, evrensel değil. Mekaniğin — ister fotonun isterse galaksinin olsun — özsel olarak ussal/yasal olduğu düzeye dek, Görelilik Kuramı ussal bir Kozmoza değil, ama ancak fenomenolojik bir Kaosa temel olabilir — eğer bilinçsizce ussallaştırılmıyorsa. Göreciliği ile, yalnızca tümevarım ve olasılık üreten deneyimcilik yöntemine dayanması ile, Einstein gerçekte kınadığını sandığı indeterminizmin kendisinin temellerini doğrulamaktan başka birşey yaptığının bilincinde değildi. Tanrı zar atmaz diyordu. Ama Einstein Tanrı zar atsa bile atılan zarların deviminin indeterministik olmayacağını düşünemeyen bir dehaydı.

Doğa Yasasının karakteri olası ya da yaklaşık olmak değil ama saltık olmaktır. Doğa Yasası tüze yasası gibi insanlar tarafından yapılmaz ve keyfi olarak değiştirilemez. İnsan doğa yasasını tam olarak saptayamabilir, ama insana özgü bu geçici başarasızlık yasanın evrensel ve zorunlu olma karakterini değiştirmez. Herşey bir yana, "bilgi" dediğimiz şey bugün böyle ve yarın şöyle olabilecek birşey değildir.

Görelilik Kuramına uygun olarak hazırlanmış non-Euclidean geometri salt matematiksel olanı fizikselleştirmenin aracı olarak işlev görse de, işlevinde başarılı değildir. Özdeksel Evrene ve Uzaya düşünceyi, algıyı, giderek imgelemi bile aşan bir yapı kazandırma çabası Yüzeyin iki boyutundan öteye bir geçerlik kazanamaz. Tüm non-Euclidean geometri doğrunun eğri olduğu sayıltısı üzerine dayanır. Uzayı değil, ama ancak soyut geometrik Yüzeyi bükebilir.

 
Aziz Yardımlı / İdea Yayınevi / 2014